Elvira Nabiullina ve Putin

Talisman_Ist
4 min readJul 22, 2022

--

Tarih: 23 Aralık 2021 (Rusya’nın Ukrayna’ya harekât düzenlemesine henüz iki ay var).

Yer: Moskova. Putin’in televizyonlardan da canlı yayınlanan aylık basın toplantısı…

Putin, bir soru üzerine özetle şunları söylüyor; “Merkez Bankamızın yüksek faiz politikasına yönelik eleştirileri biliyorum. Ama eğer bu politikayı izlemezsek Türkiye’nin durumuna düşeriz. Size garip gelebilir ama Merkez Bankası’nın politikasına karışmam”. Bu ifadelerin yer aldığı tutanağın ilgili bölümü aşağıda

Bu noktada, Putin’in “bağımsızlığına saygı duyarım, işine karışmam” dediği Rusya Merkez Bankası’nın başında kim var, tanımakta yarar var.

Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina Rusya’nın Başkurdistan bölgesinde doğmuş bir Tatar. 59 yaşında. Ekonomist. 2007–2012 yılları arasında Ekonomik Gelişme ve Ticaret Bakanı. Ardından, bir yıl Putin’e danışman. Nihayet 2013’te Rusya Merkez Başkanı. Tam dokuz yıldır da o görevde. Rusya’nın 2014’te Kırım’ı ilhak etmesi nedeniyle karşılaştığı ambargonun etkilerinden Rusya’yı büyük ölçüde kurtarmış kişi. Batı basınında bile defalarca “yılın merkez bankası başkanı” seçilmiş bir ekonomist. Putin ile ekonomi politikaları dahil bazı konularda pek de aynı fikirde olmadıkları konusunda hiç de küçümsenmeyecek ölçüde yaygın bir kanaat var. Ama bu noktada herhalde altı çizilmesi gereken durum şu ki, tam dokuz yıldır görevde ve ‘diktatör’ Putin, “saygım var, belirlediği politikalara karışmam” diyerek arkasında. Şimdi gelelim Elvira Nabiullina’nın sağlamış olduğu son mucizeye.

Bizim son günlerdeki ekonomi haberlerimizde öne çıkan başlıklar şöyle;

* “Dolar, Euro ile eşitlendi”.

* “Dolar, 17,50’yi gördü”.

Bize ufuk görüntüsü olarak sunulanlar bununla kısıtlı.

Halbuki bu ufkun ötesi de var.

Dünyada bir şeyler oluyor.

ABD ve müttefik kampına yakından bakarsak; Ukrayna-Rusya Savaşı’nın başladığı 24 Şubat’tan bu yana söz konusu kampın iç dengesinde dikkat çekici bir değişiklik göze çarpıyor.

  1. Dolar’ın Euro karşısındaki değer artışı, özellikle savaştan bu yana ivme kazanarak son dört ay yirmi günlük sürede % 13’e yaklaştı;

2. Dolar’ın Sterlin karşısındaki durumu da hemen hemen aynı. 24 Şubat’tan bu yana % 14 değer kazanmış bulunuyor;

3) Dolar’ın Japon Yeni karşısındaki hamlesi daha belirgin. Savaştan bu yana % 20,5 değer kazanmış bulunuyor.

4) İsviçre, elbette ABD ile müttefikleri” kampının resmî bir üyesi değil ama onun durumunu da inceleyecek olursak, savaştan bu yana, Dolar’ın İsviçre Frangı karşısında da % 7,2 değer kazandığını görmekteyiz;

5) Öte yandan, “Doğu” paralarının Dolar karşısındaki seyri, ABD’nin “Batı”lı müttefiklerinin paralarından farklı. Örneğin Dolar savaştan bu yana Hindistan Rupisi karşısında (Euro ya da Sterlin karşısında olduğu gibi % 13–14 düzeyinde değil) ancak % 7’lik bir artış göstermiş bulunuyor;

6) Dolar’ın Çin Yuanı karşısındaki durumu, İsviçre Frangı ya da Hindistan Rupisi’ne karşı sergilemiş olduğuna benzer. Savaştan sonra artış eğilimi göstermiş olmakla birlikte, (aşağıdaki grafikte 24 Şubat’tan sonra görülen oldukça sert çıkış sizi yanıltmasın, çünkü grafiğin ölçeği farklı) artış % 6,7 ile sınırlı kalmış;

… ve geldik Ruble’ye. İşte orada işler karışıyor. Ukrayna Savaşı’nın ardından ABD’nin kendisi ve başta NATO’dakiler olmak üzere (AB üyesi veya değil) tüm “Batı”lı müttefikleri Rusya’ya karşı sert ekonomik kısıtlamalar getiriyorlar ama Ruble, savaşın başladığı 24 Şubat’ın hemen ardından geçirdiği dramatik (ama kısa süreli) sarsıntının ardından Dolar karşısında hemen toparlanıyor. Toparlanmak ne kelime, atağa geçiyor. Dolar’ın Ruble karşısında değer kaybı, 24 Şubat’tan bu yana % 27,5.

İşte Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina’nın mucizesi bu. ‘Diktatör” Putin’in işine karışmaması ve arkasında durmasıyla… Rusya, düzlüğe çıkmış mı bulunuyor? Hayır. “Batı”nın ambargoları nedeniyle sıkıntısı çok büyük. Bunu bizzat Elvira Nabiullina söylüyor. “Ekonomimizi büyük ölçüde tahrip edecek, Rusya’yı geriletecek gelişmelerle karşı karşıyayız. Mutlaka bir şeyler yapmalıyız” diyen de yine o. (https://meduza.io/en/feature/2022/07/07/thebanker-s-dilemma)

Ama şu var ki; yetkin bir teknokrat olarak, “Batı”nın tam bir cephe bütünlüğü içinde yönelttiği ve “Bunlar Rusya’nın ekonomisini çökertir” denilen ekonomik saldırıyı en azından şimdilik püskürtmüş, hatta ters yüz etmiş durumda. “Önerilerine kulak verip uyalım, yoksa Türkiye gibi oluruz” diyen ‘diktatör’ Putin’in desteğiyle…

--

--